Beydilli Türkmen Derneği Başkanı Ahmet AĞCA’nın Açıklaması Üzerine

Yaklaşık yarım asırdır, sadece Türkiye’yi değil, tüm bölgeyi kana bulayan, huzuru dinamitleyen ve geleceği rehin alan bir karanlık sona mı yaklaşıyor? PKK terör örgütünün silah bırakmaya hazır olduğunu açıklaması, sadece bir örgütün teslimiyeti değil; bir çağın kapanışı, yeni bir dönemin şafağı olabilir.

Beydilli Türkmen Derneği’nin yaptığı açıklama, bu tarihi gelişmeyi memnuniyetle karşılarken, aynı zamanda barışa dair sorumlu ve vizyoner bir yaklaşımın da altını çiziyor. Açıklamada ifade edildiği gibi; bu silah bırakma çağrısı, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm bölgenin güvenliği, kalkınması ve istikrarı için hayati bir adımdır.

Terör, bu coğrafyanın damarlarına işleyen bir zehirdi. Şimdi o zehir boşaltılıyor.
Artık sadece “Terörsüz Türkiye” değil, “İstikrarlı Ortadoğu” konuşulmalı. Zira bu gelişme sadece dağlardan inen silahların sessizliği değil, şehirlerin yeniden inşa edilecek huzurunun habercisidir.

Beydilli Türkmen Derneği’nin altını çizdiği bir başka önemli mesaj da bu sürecin güvenlik perspektifinin ötesinde bir anlam taşıdığıdır. Ortak geleceğe olan inanç, halkların refahı için duyulan arzu ve kardeşlik hukukunun yeniden yazılması… İşte bu silah bırakma, aynı zamanda bu değerlere dönüşün ilk adımıdır.

Şam ve Ankara: Yeni Bir Barış Koridoru

Açıklamanın dikkat çeken bir diğer bölümü ise Şam’a verilen destektir.
Beydilli Türkmenleri, Suriye’nin başkenti Şam’ın sadece bir şehir değil, bölgede yeni dünyanın kilit taşı olduğunu vurguluyor. Bu söylem, Türkiye’nin yürüdüğü yeni dünya düzeni vizyonunda Suriye ile iş birliğinin kilit rol oynayacağına dair önemli bir göstergedir.

Artık bölgesel projelerin önündeki en büyük engel olan terör bariyeri kalkıyor.
Suriye ve Türkiye arasındaki ilişkiler yeni bir mecraya taşınıyor.
Mülteciden teröre, ekonomiden enerjiye kadar geniş bir yelpazede, Ankara-Şam hattının kurulması;
sadece iki ülkenin değil, tüm bölge halklarının refahı için elzemdir.

Barış, Cesur Olanların Eseridir

Silahı bırakmak kolay değildir. Hele ki bir ideolojiyi, bir yapıyı, bir alışkanlığı gömmek…
Cesaret ister. Aynı şekilde barışı inşa etmek de sadece tankla, tüfekle değil; akılla, hikmetle, sabırla mümkündür. Beydilli Türkmen Derneği bu açıklamasıyla; sadece siyasi bir tavır koymamış, aynı zamanda barış mimarisinde bir tuğla koymuştur.

Bugün artık yeni bir çağ başlıyor:
Terörün konuşulmadığı, barışın tartışılmadığı değil yaşandığı bir Ortadoğu…
Türkiye’nin kararlı duruşu, Türkmenlerin vakur sesi ve halkların yükselen duasıyla bu topraklar yeniden yeşerecek.

Çünkü artık bir silah değil, bir selam verilmeli dağların eteklerinden.
Ve o selamın adı kardeşlik olmalı.